6 Ağustos 2008 Çarşamba

Eğitimde Doğru Bilinen Yanlışlar

Eğitimle ilgili ne yazık ki çoğu kişinin kafasında soru işaretleri vardır. Bazen soru işaretleri doğru bir şekilde cevaplanırken bazen de çok yanlış şekillerde cevaplanmakta ve bu yanlış cevaplar, kişileri yanlış hareket etmeye yöneltmektedir.
Çok sorulan bazı soruların doğru cevaplarını bu yazımda bulabilirsiniz.

Birinci yanlış: Eğitime 6 aydan önce başlanmamalıdır!

Doğrusu; Bilinçli üreticiler bebek 4 haftalık olduğunda onları değişik obje, ses ve kişilerle tanıştırmaya başlayarak eğitime başlamış olurlar. Bebeğimiz 8–9 haftalık olup da eve geldiğinde eğitimlere, prosefyonel bir eğitmen danışmanlığında hemen başlanmalıdır. Bu şekilde bebeğimizde istenmeyen davranışlar oluşmadan engellenebilir.


İkinci yanlış: Eğitim; itaat eğitimi ile başlar ve itaat eğitimi yeterlidir!

Doğrusu; İtaat eğitiminden önemli ve öncelikli eğitimler vardır. Örneğin; davranış ve karakter eğitimi! İlk bebeklik aylarında bu eğitimlerle eğitime başlamak gerekir. Bu eğitimleri alan her köpek daha sonra diğer eğitimleri çok daha kolaylıkla alır.


Üçüncü yanlış: Sosyalleşme eğitimi her ayda yapılabilir!

Doğrusu; Sosyalleşme eğitimi verilmesi gereken en önemli ve öncelikli eğitimdir.4. ayının sonuna kadar mutlaka doğru bir şekilde verilmelidir.


Dördüncü yanlış: Eğitimlere köpek sahibi hiç katılmasa da olur, eğitmenin köpeği eğitmesi yeterlidir.

Doğrusu; Eğitimler sahiplerin de eğitime birebir katıldığı, köpeğin kendi ortamlarda yapılmalıdır. Sahipler eğitimin 4/3 lük kısmına mutlaka katılmalıdır. Böylece eğitimin nasıl yapıldığını öğrenme şansı olur ve daha sonra eğitimin unutulması gibi bir durum söz konusu olmaz.


Beşinci yanlış: Bebek 6 aylık olmadan dışarı çıkarılmamalı kimse ile görüştürülmemelidir.

Doğrusu; Bebeğimiz eve geldiği andan itibaren güvenli ortamlarda diğer canlı ve cansız objelerle tanıştırılmalıdır. Eğer dışarıya çıkaramıyorsak evimize ya da diğer aşısız köpeklerin giremediği alanlarda, aşılı köpeklerle ve başka hayvanlarla güzel duygular hissedeceği şekilde tanışmasını sağlamalıyız. Mümkün olduğu kadar çok obje ve canlı ile tanışması gereken bu dönemi, evde ya da kapalı bir ortamda yalnız geçirmesi, ileride köpeğimizin ya çok korkak ya da çok saldırgan olmasına neden olabilir.


Altıncı yanlış: Eğitimde fiziksel ceza kullanmazsak köpeğimiz bizi otorite olarak kabul etmez!

Doğrusu; Köpekler fiziksel ceza uygulamadan da eğitilirler, kendimizi otorite olarak göstermenin yolu fiziksel ceza değildir. Fiziksel ceza sadece aradaki güven ilişkisini zedeler ve korku ile itaat etmesini sağlayabilir. Oysa onun sahibi sizsiniz. Yemeğini veren, gezmeye çıkaran, ödüllendiren, arkadaşlarıyla buluşturan, her türlü ihtiyacını karşılayan sizsiniz. Doğru zamanda doğru davranarak ona otoritenin kim olduğunu öğretmek mümkündür.


Yedinci yanlış: Köpeğim havladığında "hayır” diye bağırmalıyım ve her havladığında bakmalıyım!

Doğrusu; Köpeğimiz havladığında "hayır” diye bağırmak ve her havladığında yanına gitmek onun bu davranışını engellemez, aksine teşvik eder,pekiştirir. Bağırmanızda anlayacağı şudur, "sahibim de benimle havlıyor, ne güzel o zaman devam edebilirim"

Yanına gitmeniz ise "tamam bu taktik işe yarıyor, onu her yanımda istediğimde havlamalıyım, şu anda yaptığım şeyi yapmamda bir sakınca yok.” Gördüğü her ilgi, ceza şeklinde de olsa onu teşvik edecektir.


Sekizinci yanlış: Yavru köpeğimiz yanlış bir şey yaptığında onu ensesinden tutarak silkelemeliyiz, çünkü annesi de böyle yapar.

Doğrusu; Anne köpekler ASLA yavrularını enselerinden tutup silkelemezler. Anne köpekler bebeklerini taşımak istediklerinde gövdelerinin tamamından tutup taşırlar. Bebeğinin yapmasını istemediği bir hareket olduğunda onu boynundan tutup yere yatırıp sabit durması dolayısı ile itaat etmesi için tutar. Bu canını yakmaktan öte hareketlerini kısıtlamaya yönelik bir harekettir. Silkelemek, köpeklerin avlarını parçalamak için yaptığı bir harekettir.


Dokuzuncu yanlış: Bizim görmediğimiz zamanlarda yaptığı hataları (çiş kaka yapmak, bir şeyleri parçalamak gibi) biz daha sonra görünce cezalandırırsak neden ceza verdiğimizi anlar.

Doğrusu: Kesinlikle neden cezalandırıldığını anlayamaz. Son yaptığı hareketi cezalandırdığınızı düşünür. Diyelim ki siz evde yokken kaka yaptı ve siz geldiğinizde o yatağında rahat rahat uyuyordu. Siz kakayı gördünüz ve kızmaya başladınız. Son yaptığı hareket yatağında yatmak olduğu için bunu cezalandırdığınızı düşünerek bundan sonra sizi yatağında karşılamayacak hatta normal zamanlarda yatağına yatmak da istemeyecektir.


Onuncu yanlış: Kakasına, çişine burnunu sürterek yaptığı hatayı gösterebilirim.

Doğrusu; Kakasına çişine burnunu sürterek, sizin yanınızdayken çiş kaka yapmaktan korkar hale getirebiliriz bebeğimizi. Bu hareket kakasını çişini yanlış yerlere yapmaktan vazgeçirmeyeceği gibi artık sizin görmediğiniz gizli noktalara yapmaya başlamasına neden olacaktır. Bunun yerine yaptığı hatayı görmezden gelip, çok iyi bir temizlik yapıp, doğru yere yaptığında ödüllendirirsek, o zaman hedefimize ulaşabiliriz.


Onbirinci yanlış: Köpekler 2 yaşından sonra eğitilemezler!

Doğrusu; Köpekler doğru tekniklerle, eğer çok ileri yaşlarda değillerse ve çok yerleşmiş ileri davranış sorunları yoksa tabi ki eğitilebilirler. Almasını istediğimiz eğitimin türüne göre değişse de, temel itaati kolaylıkla alabilirler.


Neşe Öztürk

Hiç yorum yok:

Pozitif Eğitim Nedir?

Eğitim köpeklerimizle iletişim kurabilmenin ve hayatımız boyunca onlarla ortak bir dil oluşturabilmemizin, ortak duygular geliştirebilmemizin ilk şartıdır. Vereceğiniz eğitim köpeğinizle aranızdaki iletişimin derecesini oluşturur. Güvene dayalı bir sistemde köpeğinizin öğrenme becerilerini geliştirirken aranızdaki iletişimi de kuvvetlendirmiş olursunuz.

Pozitif eğitim sistemleri, hem insan hem de bütün canlılarla doğru iletişim kurabilmek isteyen insanların benimsediği, hayat tarzı olarak kabul ettiği, ödül merkezli, yapılan doğruları ödüllendirip, yanlışları göz ardı etmeye dayanan bir sistemdir ve canlının psikolojisini bozacak, kişilikliğini silecek, canını yakacak, sindirecek hiçbir fiziksel ceza içermez. Köpeklerimizin eğlenirken öğrenmesini, zekalarını geliştirmesini ve diğer canlılarla iletişim kurma becerisi kazanmasını sağlar. Pozitif eğitim sistemi her yaşta uygulanabilir ancak eğitime ne kadar erken başlarsak becerileri kazanmaları ve sorunların önlenmesi o kadar kolay olur. Sorunları önlemek tedavi etmekten her zaman daha kolaydır. Bu yüzden bebeğimizle yaşamaya başlamadan önce onunla nasıl yaşayacağımızı öğrenmeye, bebeğimiz geldiği andan itibaren de eğitimlere başlamalıyız.

Pozitif köpek eğitmeni olarak benim misyonum, köpeğinizle güvene dayalı sağlam bir ilişki kurmayı, sorunlar oluşmadan önlenmeyi, oluşan sorunların üstesinden gelmeyi ve nasıl itaatkar olacaklarını sizlere öğretmektir. Köpeklerimizle kurulan dostluklar, her ilişkide olduğu gibi çaba gerektirir, onunla vakit geçirmeyi ve eğitimiyle, profesyonel eğitmen gözetiminde bizzat ilgilenmeyi gerektirir.

Bu yorucu ama zevkli başlayan süreçde, sizin ömür boyu alacağınız ödül, sadık dostunuzun gözlerindeki minnet, sevgi ve bağlılıkdır. Bundan daha büyük bir ödül olabileceğini sanmıyorum.

Pozitif Köpek Eğitmeni

Neşe Öztürk