22 Temmuz 2008 Salı

Köpekler Bize Ne Anlatır? Yatıştıran Beden Dili


Yatıştıran beden dili

Köpeklerin hangi hareketi neden yaptığı tam olarak bilinemese de bazı hareketlerle bizi ve etrafındaki diğer köpekleri yatıştırmaya, bazılarıyla ise uyarmaya çalıştıklarını biliyoruz.

Bu yazıda yatıştıran beden dilini kısmen ele alacağım.

Eve gelirsiniz, köpeğiniz yerde sırt üstü yatmış sizi bekliyordur ya da kuyruk kısık, kulaklar geride, başı önde yan gözlerle size bakmaya çalışıyordur.

"Ah kerata gene ne muzurluk yaptın sen, bak bir hata yapmış hatasını da biliyor görüyor musun" deriz.

Oysa olan şudur; siz daha önce eve geldiğinizde onun bir hata yapmış olduğunu görürsünüz ve belki de saatler önce yapmış olduğu bir şey için kızarsınız. Belki tuvaletini yaptı diye belki bir yerleri kemirdi diye kim bilir? O da bilemez neden kızdığınızı. Sadece eve geldiniz ve ona o an yaptığı şey için kızdınız. Algıladığı budur!

O, bu hareketinizden siz eve geldiğinizde ona kızacağınızı öğrenmiş olur. Siz eve geldiğinizde ona kızdığınız için daha sonraları sizi kapıda yatıştıran beden dili ile karşılamaya başlar. Aslında yaptığı hatanın farkında değil, çünkü hatalar ilk bir kaç saniye içinde farkedilirse düzeltilebilir, üstünden saatler geçtikden sonra ona kızmanın hiç bir anlamı yoktur. Bu olay bir kaç kere tekrarlanırsa eve geldiğinizde kızacağınıza şartlanır ve sizi sakinleştirmeye çalışır. Hasbel kader bir yaramazlık da yapmışsa bu hareketi o yaptığı yaramazlığa bağlarız.

Köpeğinizin burda yaptığı ona kızmamanız için sizi sakinleştirmeye çalışmaktır sadece, suçunu bildiği için saklanmaya çalışmak ya da şebeklik yapmaya çalışmak değildir. Dillerini kullanıp "Ne hata yaptığımı anlayamıyorum, neden kızdığını da anlayamıyorum ama ben iyi bir çocuğum, lütfen bana kızma" diyemedikleri için, tek bildiği dil olan beden dili ile bizi sakinleştirip onlara kızmamamız için ricada bulunurlar, tıpkı yavru köpeğin anne köpeğe yaptığı gibi..

Bunun gibi insanlar tarafından anlaşılamayan ya da yanlış anlamlar yüklenen bir çok şekilde kendilerini bize anlatmaya çalışırlar.

İnsanların yaptığı en büyük hata köpekleri insan yerine koymaktır. Yaptıkları hareketleri insanların yaptığı hareketlerle kıyaslayıp insani anlamlar verirler, böylece iletişim hataları doğar.

Onun dilini öğrenmek onunla iyi bir ilişki kurmamızı, onu duygusal açıdan daha iyi anlamayı hem de olası bir problemi erken farkederek önleyebilmemizi sağlar.

Köpeklerle ilk tanışma sırasında genellikle çoğumuzun köpeğe doğru eğilir ve başının üstünü okşamaya çalışırız.

Bu çok yanlış bir mesaj verir köpeğe. Bu hareketi bir tehtid gibi algılar. Eğer iyi huylu bir köpek ise hareketlerini yavaşlatır, kafasını yana çevirir ve sizi sakinleştirmeye çalışır. Daha korkak ya da agresif bir köpekse, o zaman başının üstüne uzanan eli ağzına alması beklenebilir. Genelde bu yapacakları en son harekettir. Öncelikle sizi sakinleştirip, geri giderek uyarmaya çalışırlar.

Onun üstüne eğilip sevmeye çalışmak yerine, ayakda durup direk gözlerine bakmadan elimizin ona doğru hafifce uzatarak bizi koklayarak tanımasına izin vermeliyiz.

**Gözlerini kaçırmak;

Direk göz teması köpekler için bir tehtiddir. Siz direk gözlerinin içine bakarsanız, bundan rahatsız olarak gözlerini kırpıştırarak başını yana çevirip sizi sakinleştirmeye çalışacaktır. Direk gözlerin içine bakmakdansa biraz daha altına bakmak göz temasını hafifletecektir.

**Esnemek;

Köpeğiniz sürekli esniyorsa bu onun o anda bir şeylerden rahatsız olduğunu gösterir.Esnemek etrafda sakinleştirilmesi gereken bir şeyler olduğu anlamına gelir.

Belki başka bir köpek olabilir ve ona ben zararsızım korkmana gerek yok, sakin ol mesajı yolluyor olabilir, belki korktuğu bir ortamdadır, evde aile fertleri ya da diğer köpekler arasında tarışma yaşanıyor olabilir.Bu durumda ortamı sakinleştirmek için esnemeye başlar.

**Hareketlerin yavaşlaması,donup kalmak;

Köpekler başka köpeklerle tanışırlarken hareketlerini yavaşlatır,sakince birbirlerine yaklaşır ve birbirlerini koklayarak tanışırken birinden biri hareketsiz bir şekilde bekler.

Bu karşısındakine onu tanıması için fırsat verir. Aynı zamanda ani hareketleri tehtid olarak algılayan köpekler için sakinleştirici bir etkisi vardır. Sakin hareketler tehtid içermez, karşıdakini de sakinleştirir.

Bazen köpeğinize hızlı olması için komut verirsiniz ama o bu komuttan tedirgin olarak olduğu yerde durur, hatta bir de kafasını yana çevirip sizinle hiç ilgilenmiyormuş gibi görünür. Bu davranışı itaatsizlik olarak algılayarak bir de üstüne köpeğimize kızarız. Oysa bütün yaptığı huzursuz olduğu bir durumda sahibini sakinleştirmeye çalışmakdır.

Biz de sokakda gördüğümüz yabancı köpeklere karşı aynı beden dilini kullanmalıyız. Üstümüze doğru gelen bir köpek gördüğümüzde hareketsiz kalarak onun bizi tanımasına izin vermeliyiz, eğer çok havlıyorsa başımızı hafif yana çevirerek esneme hareketleri yaparak onu sakinleştirmeye çalışmalıyız. Onu tetikleyecek el kol hareketlerinden, koşmakdan, bağırmakdan kaçınmalıyız.

**Kuyruk sallamak;

Çoğu zaman kuyruğunu sallayan köpeğin mutlu olduğunu ve iyi niyetlerle kuyruk salladığını düşünürüz ama bu her zaman doğru değildir. Genellikle mutlu olduğu zamanlarda kuyruk sallasalar bile, huzursuz ve korkmuş olduklarında da kuyruklarını sallarlar. Tedirgin olduklarının belirtisi olabilecek başka davranışlar da yoksa bu onların gerçekden mutlu olduklarını gösterebilir, ancak sallanan kuyrukla birlikte dikilmiş kulaklar, gergin bir vücud da varsa bu onun gergin olduğunu gösterir. Ya da yere yatmış göbeğini açmış ise bu sizi sakinleştirmeye çalışıyor anlamına gelir.

Bazı bilim adamları köpeklerin sadece başka canlılar yanında kuyruk salladıklarını, yanlızken kuyruklarını hiç sallamadıklarını söylerler.

Ben bilimadamı değilim ama gözlemlerime dayanar buna katılmıyorum. Gizli kamera ile izlerdiğim köpeklerde kendi kendilerine oyun oynarken kuyruklarını salladıklarını gördüm.

Doğal olarak yalnızken heyecanalanmalarını gerektirecek bir olay yoksa ya da tepki göstermeleri gereken bir durum söz konusu değilse neden kuyruklarını sallasınlar? Bizim yanlızken kendi endimize konuşmayacağımız gibi! Ama hiç bir zaman yanlızken kuyruk sallamazlar demek de doğru olmaz.

Kuyruğun ne için sallandığını ise ancak sizin gözlem yeteğeniz belirleyebilir.

**Oturmak, sırtını dönerek oturmak;

Bu beden dili de yatıştıran beden dilidir.Genelde huzursuz olmuş bir hayvanı sakinleştirmek için çok faydalıdır.Sana zarar vermeyeceğim anlamına gelir ve oturarak kendini daha küçük bir pozisyona sokarak karşısındakine tehtid olmadığını anlatmaya çalışır.Etrafınızda huzursuzlukla dolanan bir köpek varsa bir sandalye gibi yerdek yüksek bir objeye köpeğe sırtınızı dönerek oturmanız onun daha rahatlamasına neden olur. Aynı zamanda onun huzursuz davranışları ile ilgilenmediğiniz mesajını da vermiş olursunuz.

Eğer köpeğimiz bu davranışı bizim verdiğimiz bir komut üzerine yapıyorsa o zaman verdiğimiz komutu anlayamamış olduğunu ya da o komutu yapmakdan tedirgin olduğunu düşünmemiz gerekir. Belki o anda sesinizin tonu yada sizin beden diliniz onu tedigin edecek mesajlar içeriyor olabilir. Köpeğiniz de sizi bu şekilde sakinleştirmeye çalışıyor.

Bu davranışın bir itaatsizlik olduğunu düşünmemek gerekir.

**Yön değiştirmek,yay çizerek yaklaşma;

Normalde birbirini hiç tanımayan köpekler birbirlerine doğrudan yaklaşmazlar. Temkinli kaçamak bakışlarla ve uzakdan dairesel bir hareketle yaklaşırlar. Bu araya koydukları mesafe karşı tarafın tepkisini ölçmek ve kendisinin doğrudan bir tehtid olmadığını göstermek içindir. Birbirine dost ve daha önceden tanışan köpekler doğrudan yaklaşabilirler.

Tasmalı olarak gezdirilen köpeklerde bazen yaklaşma ve tanışma sorun olabilmektedir.

Biz onu solumuzda yürütürken karşıdan gelip köpeğini solunda yürüten bir kişi ile karşılaştığımızda köpekler bu durumdan çok rahatsız olabilirler. Bazen farklı tarafa gitmeye bazen de diğer köpeğe doğru gitmeye çalışırlar. Bu durumu ortadan kaldırmak için köpekleri diğer tarafa almak çok yararlı olur. Tasmalıyken birbiriyle zorla tanıştırılmaya çalışılan köpekler kendilerini rahatsız hissedebilirler. Kendi vücud dillerini sergileyemeyerek sahiplerinin yönlendirmesi ile hareket etmek zorunda kalırlar. Bu şekilde tanıştırılan köpeklerde bazen istenmeyen kavgalar ortaya çıkabilmektedir. Çünkü vermeye çalıştıkları mesajı tam veremezler.

Köpeklerin bu beden dilini biz de tasmalı ya da tasmasız diğer köpeklere karşı kullanabiliriz. Karşıdan gelen bir köpek gördüğümüzde direk üstüne gitmek yerine karşı kaldırıma geçebiliriz.

**Referans;

Bu hareket hem oyuna davet hem de sana zarar vermeyeceğim anlamına gelen bir beden dilidir.

Oyun sırasında köpeklerin birbirine bu hareketi yaptıklarını görürsünüz ya da yatan bir köpeğin önüne diğer köpek gelerek bu hareketi yapar ve onu oyuna davet eder. Mesajı alan köpek çoğunlukla kalkıp oynamaya başlar.

Bazen de büyük köpekler küçük köpeklere sakin ol sana zarar vermeyeceğim, dilediğin gibi oyun oynayabilirsin mesajı vermek için kullanırlar. Her zaman için olumlu sinyaller yolayan bir beden dilidir.

**Ayırmaya çalışmak,araya girmek;

Eve misafiriniz geldiğinde ona hoş geldin demek için sarıldığınızda, eşinizle dans ederken ya da çocuklarınız şaklaşırken köpeğinizin gelip sizi ayırmaya çalışmasına tanık olmuşsnuzdur.

Ya da yavruları tehtid eden başka köpekle yavruları arasına giren anne köpekler görmüşsünüzdür.

Bu kadar yakınlaşılan durumlarda olası bir tahlikeyi bertaraf etmek için araya girmeye çalışır. Göz temasının kesilmesi tehtidi ortadan kaldırmak için ilk adımdır ne de olsa.

**Pati verme;

Bu hareket içgüdüsel olarak yapılan bir yatıştıran beden dilidir, neden yaptıkları tam olarak bilinmese de bebek köpeklerin de annelerini emerken sürekli olarak memeyi patileri ile ittiği gözlemlenir. Bu sütün akışını sağlayan, dolayısı ile anneden ona süt akışıyla karnını doyurmasını sağlayan ve onu rahatlatan bir harekettir. Huzursuz olduğunda size pati veren bir köpek rahatlatılmaya ihtiyacı olduğu mesajını vermeye çalışıyor olabilir. Bize, kirli de olsa patisini uzattığı için ona kızmak yerine uzattığı patiyi alarak ona sevgi ve ilgi vererek onu rahatlatabiliriz.

**Yalanmak;

Köpeğiniz sık sık burnunu yalıyorsa ortamda onu rahatsız eden bir sorun var demektir. Bu belki sizin sert tutumunuz, belki başka yabancı bir köpek ya da belki köpeğinizin hoşuna gitmeyen alışık olmadığı bir durum olabilir. Kucağa alınınca, sıkıca sarıldığınızda, huzursuzluk hissettiği zamanlarda bu hareketi bütün köpekler yapar. Ortamdan huzursuzluğu kaldırmak ve onu rahatlatmak en doğrusu olacaktır.

**Çiş kaçırmak;

Bazı köpeklerde farkedersiniz, köpeğiniz siz eve geldiğinizde ya da ona bir komut verdiğinizde yere çömelip sürünmeye hatta işemeye başlar, bazen sırt üstü dönerek yapar bunu. Tanımadığı başka bir köpekle tanışırken de, eğer karşısındaki köpek sinirli ise bu hareketi yapar.

Bu yatıştıran beden dili köpeklerin tam bir teslimiyet göstergesidir. Çişini kaçırdığı için onu azarlarsak bu çok yanlış olur. Aslında o sizi sakinleştirmeye çalışırken siz daha çok sinirlenince ne olduğunu anlayamaz.


Köpeklerin bütün beden dilleri bu değildir elbet. Bizim anlamadığımız ya da farketmediğimiz pek çok beden dili aslında onlar için çok anlamlar içerir.Kendi beden dilimiz onlara karışık sinyaller gönderirken onların dillerini anlayamamak da ilişkinin çok zorlaşmasına neden olur.

Köpekler beden dillerini kullanırken bedenlerinin her uzvunu kullanırlar, kafa, kulak, göz, pati, kuyruk, komple beden, hepsinin ayrı dili vardır.

Estetik kaygılarla yapılan kuyruk ve kulak kesimleri bu yüzden çok yanlışdır.

Bazen bazı beden dilleri tek anlam içermez. Bunların ne anlam içerdiğini kendi köpeğinizi gözlemleyerek kendiniz bulmalısınız.

Nasıl ki bebeklik döneminde kendisi ile hiç konuşulmayan bir kişi ileride ne kadar eğitim alsa bile konuşmayı tam ve doğru bir şekilde öğrenemezse,bazen baskı altındaki köpekler de beden dillerini tam olarak kullanmayı öğrenemezler. Sahipli tasmalı köpeklerin bir kısmı kendilerini dogru ifade edemedekleri icin saldırıya uğrarlar yada tasmasız oldukları zamanlara nazaran daha hırçın olurlar. Pozitif eğitim metodları ile eğitilen köpeklerde beden dillerini çok daha rahat geliştirebilirler. Ayıracağınız zaman ve harcayacağınız emek buna değecektir. Dilimizi kulanamıyor olsaydık, kendimizi ifade etmeye çalışırken sürekli hata yapıyor olsaydık biz kendimizi nasıl hisserdik?

NOT: Uyaran beden dili bir sonraki yazıda ele alınacaktır.

Neşe Öztürk

4 yorum:

Adsız dedi ki...

harika bir yazı olmuş Neşe hanım, özellikle köpeklere karşı korku ve kaygı duyan tüm arkadaşlarıma linki yolladım, benim için de özellikle sokaktaki köpeklere karşı yaklaşım oluşturmakta oldukça yararlı olacak, emeğinize sağlık...

Neşe Öztürk dedi ki...

Çok teşekkür ederim :)

Adsız dedi ki...

bilgilendirici ve akici bir yazi..cok guzel olmus

Adsız dedi ki...

keyifle bir cirpida okudum..emeginize saglik Nese Hanim..

Pozitif Eğitim Nedir?

Eğitim köpeklerimizle iletişim kurabilmenin ve hayatımız boyunca onlarla ortak bir dil oluşturabilmemizin, ortak duygular geliştirebilmemizin ilk şartıdır. Vereceğiniz eğitim köpeğinizle aranızdaki iletişimin derecesini oluşturur. Güvene dayalı bir sistemde köpeğinizin öğrenme becerilerini geliştirirken aranızdaki iletişimi de kuvvetlendirmiş olursunuz.

Pozitif eğitim sistemleri, hem insan hem de bütün canlılarla doğru iletişim kurabilmek isteyen insanların benimsediği, hayat tarzı olarak kabul ettiği, ödül merkezli, yapılan doğruları ödüllendirip, yanlışları göz ardı etmeye dayanan bir sistemdir ve canlının psikolojisini bozacak, kişilikliğini silecek, canını yakacak, sindirecek hiçbir fiziksel ceza içermez. Köpeklerimizin eğlenirken öğrenmesini, zekalarını geliştirmesini ve diğer canlılarla iletişim kurma becerisi kazanmasını sağlar. Pozitif eğitim sistemi her yaşta uygulanabilir ancak eğitime ne kadar erken başlarsak becerileri kazanmaları ve sorunların önlenmesi o kadar kolay olur. Sorunları önlemek tedavi etmekten her zaman daha kolaydır. Bu yüzden bebeğimizle yaşamaya başlamadan önce onunla nasıl yaşayacağımızı öğrenmeye, bebeğimiz geldiği andan itibaren de eğitimlere başlamalıyız.

Pozitif köpek eğitmeni olarak benim misyonum, köpeğinizle güvene dayalı sağlam bir ilişki kurmayı, sorunlar oluşmadan önlenmeyi, oluşan sorunların üstesinden gelmeyi ve nasıl itaatkar olacaklarını sizlere öğretmektir. Köpeklerimizle kurulan dostluklar, her ilişkide olduğu gibi çaba gerektirir, onunla vakit geçirmeyi ve eğitimiyle, profesyonel eğitmen gözetiminde bizzat ilgilenmeyi gerektirir.

Bu yorucu ama zevkli başlayan süreçde, sizin ömür boyu alacağınız ödül, sadık dostunuzun gözlerindeki minnet, sevgi ve bağlılıkdır. Bundan daha büyük bir ödül olabileceğini sanmıyorum.

Pozitif Köpek Eğitmeni

Neşe Öztürk