İnsanlar yanlış davranışları yok etmenin tek yolunun fiziksel ceza vermek olduğunu düşünürler. Bazen çocuğunuzun poposuna şöyle bir vurmadınız mı hiç, köpeğimize neden vurmayalım? Gibi söylemlerle karşılaşabiliyorum. İnsan eğitiminde de köpek eğitiminde de ceza yöntemi faydasızlığı görülerek yıllar önce uygulamadan kaldırılmış bir sistem olmasına rağmen, dayak cennetden çıkmadır, kızını dövmeyen dizini döver, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir, gibi sözlerin yüceltildiği, dayak kültürü ile yetişen bir toplumun aksi bir eğitim yöntemini benimsemesi çok da kolay olmamakta..
Cezalar, davranışı bastırabilir. Oysa ortaya bir çözüm sunmaz. Bir eğitim şekli asla olamaz. Eğitim çözüm sunmak, doğruyu göstermekle olur. Kaldı ki ceza verdiğinizde köpeğinizin ne öğrendiğini bilemezsiniz. Mesela köpeğiniz havlıyor ve siz de ona sus diyerek bağırıyor ve bir yandan da boynundaki tasmayı çekiştiriyorsunuz. Köpeğine burada ne öğretiyorsunuz sizce? Köpeğiniz havlarken bir ses çıkarıyor ve sahibi de ona bağırıp sus derken bir ses çıkarıyor, dolayısı ile köpeğiniz “evet doğru bir şey yapıyorum, ne güzel sahibim de benimle birlikte havlıyor.” Diye düşünüyor. Bu arada boynundaki acıya da bir anlam veremiyor tabi! Böyle yaparak ona havladığı konu ile acı arasında bir bağ kurmayı öğretiyoruz. Havlıyor bu güzel bir şey çünkü sahibi de onunla havlıyor ama (diyelim ki)yoldan geçen kişiye havladığı için boynu acıyor. Köpeğimiz kişi ile boynundaki acıyı bağlantılandırarak yoldan geçenlere daha çok tepki vermeye başlamasını öğreniyor.
Oysa bunun yerine dikkatini başka konuya çeksek, bildiği bir komutla itaatini sağlasak böylelikle havlamasını engelleyip itaati için de bir ödül versek “yoldan geçen kişi=sahibimle güzel vakit+ödül=yoldan geçen kişi iyidir” duygusunu öğretmiş oluruz. Daha sonra yoldan biri geçtiğinde havlamak yerine sizin yanınıza koşmaya başlayacaktır. Burda havladığında onun dikkatini üstümüze çekip bir de ödül verirsek havlama davranışını yükseltmiş olmaz mıyız diye düşünebilirsiniz. Kesinlikle hayır! çünkü siz onun havlamasına değil, daha sonra yaptığı davranışa ödül veriyorsunuz. Köpekler ödülü son yapmakta oldukları hareketle bağdaştırırlar.
Köpeklerin yaptığı ve insanların yanlış olarak değerlendirip ceza uyguladığı davranışların çoğu aslında içgüdüseldir. Mesela havlama, kovalama, kazma, çekiştirme, yerlerde bulduklarını yeme, kemirme, üste atlama, tuvaletini her yere yapma gibi davranışlar, içgüdüsel olarak genlerinde var olan davranışlardır. Onlar için çok normaldir ve bizimle birlikte yaşarken, onlar için gayet normal olan bu davranışlarından dolayı cezalandırılıyor olmalarına hiç bir anlam veremedikleri için, cezalandırıldıklarında bize olan güvenleri kırılır.
Ceza ile terbiye edilmeye calışılan köpeklerde,ırkının ve karakterinin türüne bağlı olarak saldırganlık olasılığı da yüksektir. Hırlayan bir köpeği hırladığı için cezalandırırsanız bir sonraki aşamaya geçip direk ısırma davranışı gösterecektir. Davranışları sonucunda ceza alan köpekler yine ırkına ve karajterine bağlı olarak, bir süre sonra içe kapanık ve güvensiz olurlar. Agresyonun en büyük nedenlerinden biri kendine güven eksikliğidir. Saldırganlık sorunları olan bir köpeği yine ceza ile düzeltmeye çalışmak ise daha da agresif bir köpeğimizin olması anlamına gelir. Her yaptığı hareket cezalandırılan ve sindirilen bir köpek artık hiçbir şey öğrenemez duruma gelir. Çünkü korku ve endişe anında beyin öğrenmeyi durdurur. En iyi ihtimalle korku ile robotlaşan köpeklerimiz olur.
Ceza ile eğitmeye çalışmak yerine, istenmeyen davranışlar henüz ortaya çıkmadan, bebeklik döneminde bizim istediğimiz davranışlar öğretilerek engellenebilir. Bebeklik dönemini geçirmişsek o zaman davranış sorunlarının olabileceği durumları önceden kestirip ona göre tedbir almalıyız.
Burada şu da akla gelmemelidir: köpek ne yaparsa yapsın hoş görüp seveceğiz ve onu yüreklendireceğiz. Tabi ki hayır!
Peki pozitif eğitimde hiç mi ceza yoktur? Elbette var ama asla fiziksel ceza değil. Pozitif eğitimde, gerek komutları öğretirken, gerekse istenmeyen davranışların oluşmasını engellemek ve oluştukdan sonra yok olmalarını sağlamak için ignore (göz ardı etme,yok sayma), ya da extinction (söndürme) teknikleri kullanılmaktadır. İtaat eğitimi sırasında ise zaten ceza uygulamasına gerek duyulmayan bir sitemdir. Bununla birlikte eğitmenin gözlemlerine göre uygulama tavsiyeleri olacatır. Bahçeyi kazıyorsa alan sınırlaması yapabiliriz, gördüğü bir kediyi kovalıyorsa ondan önce fark edip yön değiştirebiliriz, kapı ziline ya da gelen kişilere havlıyor ya da saldırıyorsa duyarsışlaştırabiliriz (ileriki bölümlerde sistemli duyarsızlaştırma konusu işlenecektir) bu ve bunun gibi sorunlara her zaman çözümler bulunabilir.
Sonuç olarak köpeğiniz istenmeyen davranışlar sergilediğinde cezayı hak ettiğini düşüyor olabilirsiniz ama asıl sorun, onun yapması gereken doğru hareketi bilmemesinden kaynaklanıyor. Bazen de "doğruyu biliyor ama gözümün içine baka baka yine yapmaya devam ediyor, dayağı hak etti artık." dediğmiz de olur. Bu durum istesek de istemesek de bizim yaptığımız yaklaşım hatalarından kaynaklanmaktadır. Hoşlanmadığımız davranışları cezalandırmak yerine doğru davranışı pekiştirmeliyiz.
Doğru eğitimi almış, yeterli egzersiz yapan, doğru zamanda doğru ilgiyi gören köpek her zaman için daha huzurlu, mutlu ve güven dolu bir dosttur. Cezalandırma ancak aradaki ilişkileri bozar!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder