12 Haziran 2008 Perşembe

Sürüdeki Lider


Köpekler sürü hayvanlarıdır ve sürülerde bir hiyerarşi vardır.Bu onların doğal yaşantılarında onların iyi hissetmesini sağlayan bir sistemdir.Nasıl yaşayacaklarını,sınırları bilmek onların kafasının karışmasını engeller.
Ailemize katılan bir köpeğin de kafasının karışmaması, eğitimin doğru sonuç vermesi ve ona yerinin ve mevkisinin kişiliğine zarar vermeden öğretilmesi açısından çok önemlidir.Evimizdeki liderin biz olduğumuzu ve bizim kararlarımıza uyması gerektiğini ona anlatmalıyız.

Liderliğimizi kabul ettirmek ise bir köpeği boynundan tutup silkeleyip "hayır, hayır" diye bağırmakla, gazete ile korkutmakla,hapsetmekle,fiziksel cezalarla ya da komutlara itaat etmeye zormakla asla olmaz.Gerçek ortamda sürü liderleri sürüdeki diğer köpekleri tartaklamazlar,bunu yapanlar daha çok alt gurupdaki köpeklerdir.Eğer onlarla böyle bir tartışmaya girersek onların kişiliklerine ya da kendi otoritemize zarar verebiliriz.

Evimizi bir köpek ile paylaşmaya karar verdiğimizde bu bütün aile bireylerinin ortak kararı olmalıdır, yanlız da yaşıyor olsak,kalabalık bir aile de olsak köpeğimiz bizim sürümüzün en alt üyesi olmak durumundadır, bunun bilincinde olarak bütün aile bireyleri,köpeğimizin bizim beklentilerimizi anlayabileceği tutarlı,ortak bir tutum içinde olmalıdır.

Annesi çocuğunu sevdiği için çocuğa saldıran,uykusundan uyandırdığı, önünden yemeği alındığı için sahibini ısıran, ya da aile bireyleri birbirlerine her yaklaştıklarında deli gibi havlamaya başlayan, bu yüzden barınağa bırakılan köpekler gördüm. Gittiğimiz misafirlikte eve gidelim diye tepinen çocuğumuzu çocuk esirgeme kurumuna bırakmayız ama sürekli gelene geçene havlıyor diye bir köpeğin barınağa gittiği çok sık rastlanan bir olaydır!Durumun böyle olmasının sebebi aslında biziz ama fatura her zaman onlara kesilir.Öyleyse onların bizim istemediğimiz davranışları sergilemesine izin vermeden doğru hareketleri öğretmemiz gerekmektedir.

Evinde köpek besleyen her kes bilir ki, onlar evimizin hiç büyümeyen çocuklarıdır.Ama hiç unutulmaması gereken bir konu var.Köpek davranışları insanlardan çok farklıdır.Bizim onlara tanıdığımız insiyatifler onların gözünde farklı algılanabilir.Mesela biz yerde üşümesin diye onu koltuğa oturturuz ya da daha çok bebek diye yatağımıza alıp sarılıp yatarız ama daha sonra bizi dinlemediğinden yakınırız.Köpeklerde kim en yukarda ise lider odur.Koltukda oturduğu zaman sizinle eşittir ve yerde emekleyen çocuğunuzdan kesinlikle üstün konumdadır.O zaman eve gelen bebeğinizi tartaklamaması için hiç bir sebep yoktur.Çünkü kendisi zaten o sürüde önemli bir mevkidedir ve yeni gelene haddini bildirmek de onun için çok doğal bir süreçtir.Bu hareket onlar için kesinlikle yanlış değildir,onların doğasıdır ama bizim için kabul edilemez bir durum olduğu için bu davranışları gösteren köpeklerimizi ya başka odaya kapatır,ya bağırarak cezalandırır ya da evden "geçici" olarak uzaklaştırırız.Böylece davranışlarının daha da bozulmasına neden oluruz.Oysa ona vaktiyle bir sürü insiyatifler vererek bu davranışları sergilemesi için zemini de biz hazırlamıştık.Bizim baştan yanlış başlayan tutumumuz neticesinde köpeğimizden korkan bir çocuğumuz ve sonunda barınağa giden bir köpeğimiz olma ihtimali çok yüksektir.

Köpeklerin ev içindeki konumlarını belirlemek ve fiziksel cezaya başvurmadan iyi bir lider olmak için bir kaç püf noktası önereceğim;

*onların koltukda sizinle oturmalarına izin vermeyin(en azından,komutlar yerleşene ve karakterinin oturduğu 2 yaşına kadar),yeri odaya hakim ama yerde olmalıdır,

*yerlerde yuvarlanmaca oynamayın ve sizin yada çocuğunuzun üstüne basarak yada üstünden atlayarak oynamasına izin vermeyin,

*geceleri kendi yatağında yatırın,sizinkinde değil,

*dışarıya her zaman ondan önce çıkın,

*kapıdan ilk geçen her zaman siz olun,

*yürüyüşlerde onun istediği değil kendi istediğiniz yöne doğru yürüyün,

*aldığı her ödülü hak etmesi gerektiğini öğretin,yani ödül verirken mutlaka ondan bir şey yapmasını isteyin,

*bebekliğinden itibaren kulağıyla,patisiyle,kuyruğuyla ya da herhangi bir yeriyle oynayıp,büyüdüğünde de ellediğinizde tepki vermemesi için alıştırın,

*durup duruken, ona kalkıp başka yere yatması için komut verin,

*yemeğini, siz yemeğinizi bitirdikden sonra verin ve ye,senin,tamam gibi bir komutla yemeye başlamasına izin verin,

*bebekliğinden itibaren mamasını sizin izninizle yemeye başlamasına ve yiyorken de mama kabını önünden alıp tekrar koymaya alıştırın,

*oyun,eğitim,gezme gibi faaliyetlerin saatlerini siz belirleyin ve siz başlatın,onun her canı sıkıldığında ağzına aldığı topu getirip burnunuza dayamasına izin vermeyin.Bunu yapıyorsa onu görmezden gelin ama o sakinleşip yerine yatınca hemen oyuna başlayın.Bu "sıkıldım, benim enerjimi atmam lazım" mesajını yabana atmayın :) günlük enerjilerini boşaltmak onlar için yemek-içmek kadar önemli bir ihtiyaçtır.Yoksa mobilyalarınız riske girebilir.

*bebeğinizin yatağına çıkmasına izin vermeyin ama yatağının yanında yatıp onu koruma altına almasına izin verin,

*bazen mamasını çocuğunuzun vermesini sağlayın,böylelikle evin en küçük bireyinin de onun sürüsünde ama kendisinden bir üst kademede olduğunu öğrenmiş olur.

Yaşadığımız ortama ve köpeğimizin karakterine göre bu tavsiyeleri çoğaltmak mümkündür tabi.Ancak temel olarak, bir köpeğin her ne kadar evimizin +1 üyesi olsa da,evimizin çocuğu olsa da,canımız olsa da, doğası gereği, fırsat bulursa, bizim yaşama koşullarımıza uygun olmayan davranışları çok kolay sergilemeye başlayacağı ve bizi yönetmeye çalışacağı unutulmamalıdır.Onlarla birlikte, hem onların hem de bizim daha huzurlu yaşayabilmemiz için mevkilerini bilip bizleri sürü lideri olarak kabul etmeleri şartdır.Hiç bir zaman köpeğimize korkarak yaklaşmamalıyız.Güçlü ve kararlı olmak köpeğimizi pek çok davranış probleminden kurtarmanın ilk adımıdır!

Hiç yorum yok:

Pozitif Eğitim Nedir?

Eğitim köpeklerimizle iletişim kurabilmenin ve hayatımız boyunca onlarla ortak bir dil oluşturabilmemizin, ortak duygular geliştirebilmemizin ilk şartıdır. Vereceğiniz eğitim köpeğinizle aranızdaki iletişimin derecesini oluşturur. Güvene dayalı bir sistemde köpeğinizin öğrenme becerilerini geliştirirken aranızdaki iletişimi de kuvvetlendirmiş olursunuz.

Pozitif eğitim sistemleri, hem insan hem de bütün canlılarla doğru iletişim kurabilmek isteyen insanların benimsediği, hayat tarzı olarak kabul ettiği, ödül merkezli, yapılan doğruları ödüllendirip, yanlışları göz ardı etmeye dayanan bir sistemdir ve canlının psikolojisini bozacak, kişilikliğini silecek, canını yakacak, sindirecek hiçbir fiziksel ceza içermez. Köpeklerimizin eğlenirken öğrenmesini, zekalarını geliştirmesini ve diğer canlılarla iletişim kurma becerisi kazanmasını sağlar. Pozitif eğitim sistemi her yaşta uygulanabilir ancak eğitime ne kadar erken başlarsak becerileri kazanmaları ve sorunların önlenmesi o kadar kolay olur. Sorunları önlemek tedavi etmekten her zaman daha kolaydır. Bu yüzden bebeğimizle yaşamaya başlamadan önce onunla nasıl yaşayacağımızı öğrenmeye, bebeğimiz geldiği andan itibaren de eğitimlere başlamalıyız.

Pozitif köpek eğitmeni olarak benim misyonum, köpeğinizle güvene dayalı sağlam bir ilişki kurmayı, sorunlar oluşmadan önlenmeyi, oluşan sorunların üstesinden gelmeyi ve nasıl itaatkar olacaklarını sizlere öğretmektir. Köpeklerimizle kurulan dostluklar, her ilişkide olduğu gibi çaba gerektirir, onunla vakit geçirmeyi ve eğitimiyle, profesyonel eğitmen gözetiminde bizzat ilgilenmeyi gerektirir.

Bu yorucu ama zevkli başlayan süreçde, sizin ömür boyu alacağınız ödül, sadık dostunuzun gözlerindeki minnet, sevgi ve bağlılıkdır. Bundan daha büyük bir ödül olabileceğini sanmıyorum.

Pozitif Köpek Eğitmeni

Neşe Öztürk